17 Şubat 2010 Çarşamba

Yollar mı aşkımıza engel ?


Termometre eksi dereceyi gösteriyor. Kar yağışı şiddetini iyice arttırmış. Buz tutmuş yollarda maçın başlamasına üç saat kala, 120 kilometre hızla Samsun’a varmaya çalışıyoruz. Bekle bizi Karadeniz şampiyon takımın taraftarı, biz geliyoruz.
Sadece Samsun deplasmanı değil, arkadaş arasında her deplasmana neyle gideceğimiz, nasıl gideceğimizi konuşuruz. Samsun deplasmanı içinde iki – üç hafta öncesinden heyecan içimizi basmıştı. Günler öncesinden planlarımızı yapmıştık. Otobüs organizasyonu olmasa bile her ihtimalle gidecektik aşkımıza destek vermeye. Ama sağ olsun ağabeylerimiz bizi zor durumda bırakmadan otobüslerimizi kaldırdılar ve aslanlar gibi üç otobüslük bir konvoyla yola çıktık .
Kutsal topraklarımızda hava çok güzeldi ama Uşağa varınca işler değişti. Termometreler 0 dereceye düşmüştü bile. Afyon’dan sonrası tamamen kar kaplıydı. Tüm olumsuz hava koşullarına rağmen otobüsün içerisindeki herkes şampiyonluk şarkıları söylüyordu. Sabah uyandığımızda beyaz örtülerle kaplı Ankara’yı yeni geçmiştik. Kırıkkale’de mola vermek için indiğimizde her yerimizi buz kesmişti. Mola sonrası tekrar yola çıktığımızda saatlerimiz 10.00 'u gösterirken maça sadece 3 saat kalmıştı ama havayı görmeliydiniz. Asfalt buzdan gözükmez halde her taraf bembeyaz. Kar yağışı nedeni ile şoförün gözü yolu zor görüyor. Saatte 120 km hızla gidiyoruz. Akıl, mantık işi değil. Ama hepimiz öyle inanmışız ki herkesin tek söylediği söz “Kaptan ya ölürüz, yada maça yetişiriz” Sanki futbolcu kardeşlerimize yardıma gecikmemiz kabul edilemez bir durummuş gibi yolda hepimiz birbirimize kenetlenmiştik.
Saat 12.30 civarından nihayet Samsun tabelasını gördük. Polis araması ve eskort eşliğinde stada götürüldük. Saat tam 12:55 'i gösteriyordu ki biletlerimizi alarak tribündeki yerlerimize koştuk. Samsunlu arkadaşlar sağ olsunlar hoş geldiniz tezahüratları ile bizleri selamladılar. Tribünden Karşıyaka’mızı izlerken büyük bir şevk duyduk. Futbolcularımız sanki her pas verişlerinde “O GECE BU SENE” marşını söyler gibiydiler. Savaş’ın güzel golü aşkımızı 1-0 öne geçirmişti. Öyle bir sevinç vardı ki tribünlerde. Tellere çıkanlar, sevinçten ağlayanlar hepsi bir arada yumak olmuş gibiydi. Muhteşem taraftarın yine yanında marşını haykırıyorduk Karadeniz’e.
Maçın sonu Karşıyaka’mızın 2-1 üstünlüğü ile sona erdi. Herkesin gözlerinden sevinç akıyordu. Sanki herkes aynı anda sevgilisine kavuşmuş yada çocuğu olduğu haberini almış gibiydi. Otobüse bindiğimizde ise dönen muhabbetler liderle aramızdaki puan farkının nasıl kapanacağı, kaç maçta kaç puanla öne geçeceğimiz yönündeydi. Çok değil dört hafta önce düşmeyelim yeter denilen bu takıma inandıktan, birlik beraberlik olduktan sonra nelerin olabileceğini cümle aleme göstermiş olduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder